Ünlü İsimlerde Marka Tescil Alarmı: “Türkiye’de Asıl Sorun, Sorun Çıktıktan Sonra Harekete Geçilmesi”
Ünlü İsimlerde Marka Tescil Alarmı: “Türkiye’de Asıl Sorun, Sorun Çıktıktan Sonra Harekete Geçilmesi”
Üstün Patent Başkanı Özlem Arslan Kart, ünlü isimlerin marka tescili konusundaki eksiklikleri dile getirdi. Yetersiz izleme sistemleri ve stratejik takip eksikliği, Ortadoğu'da isimlerin fırsatçılara kaptırılmasına neden oluyor. Kart, geniş koruma stratejilerinin zorunlu hale geldiğini belirterek, çok katmanlı bir yaklaşım öneriyor.
Haber Giriş Tarihi: 20.11.2025 10:18
Haber Güncellenme Tarihi: 20.11.2025 10:34
Kaynak:
Haber Merkezi
www.qatarnews.com.tr
Ünlü İsimlerde Marka Tescil Alarmı: “Türkiye’de Asıl Sorun, Sorun Çıktıktan Sonra Harekete Geçilmesi”
Üstün Patent Yönetim Kurulu Başkanı Özlem Arslan Kart, Breaking News’e yaptığı açıklamada, Türk ünlülerinin marka tescili konusundaki bilincinin son yıllarda artsa da hâlâ kritik seviyede eksik olduğunu belirterek uyarıda bulundu. Kart, “Türkiye’de hâkim olan yaklaşım, sorun ortaya çıktıktan sonra çözmeye yönelmek. Oysa marka tescili kriz anında değil, en baştan planlanması gereken bir süreçtir.” dedi. 
“Ortadoğu’da ünlü isimlerin başkaları tarafından tescil edilmesi hukuki boşluk değil, takip eksikliği”
Kart, Türk oyuncu ve ünlülerin isimlerinin özellikle Ortadoğu ülkelerinde farklı kişiler tarafından hızlıca tescil edilmesinin temel sebebinin “hukuki boşluk” değil, “stratejik takip eksikliği” olduğunu söyledi.
“Bazı Ortadoğu ülkelerinde tanınmış marka koruması Avrupa kadar güçlü değil. Popüler Türk oyuncularının isimleri fırsatçılar tarafından ticari fırsat olarak görülüyor. Sorun, gerekli izleme sistemlerinin kullanılmaması.” ifadelerini kullandı.
Yurtdışında izinsiz tescil edilen isim nasıl geri alınır?
Özlem Arslan Kart’a göre, bir ünlünün ismi yurtdışında izinsiz tescil edildiyse süreç ortalama 8–24 ay sürebiliyor.
“İtiraz veya hükümsüzlük davası açılır, ardından ünlünün tanınırlığını ispatlayan tüm medya delilleri sunulur. Başvuru sahibinin kötü niyetinin ispatlanması süreci hızlandırır. Doğru yönetildiğinde isim çoğunlukla geri alınabiliyor.” dedi.
“Sadece Türkiye’de tescil artık yetmiyor”
Kart, ünlüler için yeni dönemde çok daha geniş bir koruma stratejisinin zorunlu hâle geldiğini vurguladı:
“Hedef ülkelerde önceden başvuru yapmak, global marka izleme sistemi kullanmak ve menajerlik sözleşmelerine marka koruma maddeleri eklemek şart. Türk dizilerinin global etkisi nedeniyle bu artık bir seçenek değil; zorunluluk.” diye konuştu.
Sadece isim değil, sahne adı ve karakter adları da tescil edilebiliyor
Kart, birçok ünlünün hâlâ marka tescilini yalnızca isimden ibaret sandığını belirterek şu bilgileri verdi:
“İsim–soyisim, sahne adı, lakap, imza, dizi ve film karakter isimleri, sosyal medya kullanıcı adları ve logolar tamamen tescil edilebilir. Ünlünün ticari kimliğini oluşturan tüm unsurlar marka koruması kapsamına alınabilir.”
“Tescil almayan ünlü, kendi adını kullanma hakkını kaybedebilir”
Marka tescili olmayan ünlülerin ciddi ekonomik risklerle karşı karşıya olduğunu belirten Kart, şu uyarıda bulundu:
“Kendi adını ticarette kullanma hakkını kaybetmekten sahte ürünlerle mücadeleye, itibar kaybından e-ticaret gelir kaybına kadar birçok risk ortaya çıkıyor. Tescil edilmeyen her ad, potansiyel bir kayıp demektir.” 
“Menajer ve yapımcılar artık marka koruma ekibinin bir parçası olmalı”
Kart’a göre, ünlü isimlerin marka değeri artık kariyer yönetiminin ayrılmaz bir parçası:
“Artık yapımcı ve menajerlerin yalnızca projeleri yönetmesi yeterli değil. Ünlünün marka varlığını profesyonel şekilde koruyacak bir ekip kurulması ya da uzman IP ajanslarıyla çalışılması günümüzün gerekliliğidir.” dedi.
En çok kötüye kullanım tekstil ve kozmetik sektöründe
Türkiye’de ünlü isimlerinin en sık kötüye kullanıldığı sektörleri de sıralayan Kart,
“Tekstil, kozmetik–parfüm, aksesuar, takı ve sosyal medya ürünleri en riskli alanlar. Bu sektörlerde fırsatçılık çok hızlı gelişiyor.” açıklamasını yaptı.
Kendi markasını kurmak isteyen ünlüler için üç kritik adım
Kart, ünlüler için markalaşma sürecinin temel yapı taşlarını şöyle özetledi:
“Doğru sınıflarla tescil, uluslararası koruma stratejisinin baştan kurulması ve markanın iş modelinin doğru yapılandırılması… Bu üç adım güçlüyse, marka büyür ve sürdürülebilir olur.”
“İzinsiz kullanım sadece tescille engellenemez; çok katmanlı koruma şart”
Kart, ünlü isimlerinin parfüm, çorap, çanta, gıda gibi ürünlerde izinsiz kullanılmasını önlemek için yalnızca marka tescilinin yeterli olmadığını vurguladı:
“Haksız rekabet hükümleri, kişilik hakkı davaları, alan adı korumaları, sosyal medya marka araçları ve telif hukuku mekanizmaları birlikte kullanılmalı. Gerçek koruma ancak çok katmanlı bir stratejiyle sağlanır.” ifadelerini kullandı.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ünlü İsimlerde Marka Tescil Alarmı: “Türkiye’de Asıl Sorun, Sorun Çıktıktan Sonra Harekete Geçilmesi”
Üstün Patent Başkanı Özlem Arslan Kart, ünlü isimlerin marka tescili konusundaki eksiklikleri dile getirdi. Yetersiz izleme sistemleri ve stratejik takip eksikliği, Ortadoğu'da isimlerin fırsatçılara kaptırılmasına neden oluyor. Kart, geniş koruma stratejilerinin zorunlu hale geldiğini belirterek, çok katmanlı bir yaklaşım öneriyor.
Ünlü İsimlerde Marka Tescil Alarmı: “Türkiye’de Asıl Sorun, Sorun Çıktıktan Sonra Harekete Geçilmesi”
Üstün Patent Yönetim Kurulu Başkanı Özlem Arslan Kart, Breaking News’e yaptığı açıklamada, Türk ünlülerinin marka tescili konusundaki bilincinin son yıllarda artsa da hâlâ kritik seviyede eksik olduğunu belirterek uyarıda bulundu. Kart, “Türkiye’de hâkim olan yaklaşım, sorun ortaya çıktıktan sonra çözmeye yönelmek. Oysa marka tescili kriz anında değil, en baştan planlanması gereken bir süreçtir.” dedi. 
“Ortadoğu’da ünlü isimlerin başkaları tarafından tescil edilmesi hukuki boşluk değil, takip eksikliği”
Kart, Türk oyuncu ve ünlülerin isimlerinin özellikle Ortadoğu ülkelerinde farklı kişiler tarafından hızlıca tescil edilmesinin temel sebebinin “hukuki boşluk” değil, “stratejik takip eksikliği” olduğunu söyledi.
“Bazı Ortadoğu ülkelerinde tanınmış marka koruması Avrupa kadar güçlü değil. Popüler Türk oyuncularının isimleri fırsatçılar tarafından ticari fırsat olarak görülüyor. Sorun, gerekli izleme sistemlerinin kullanılmaması.” ifadelerini kullandı.
Yurtdışında izinsiz tescil edilen isim nasıl geri alınır?
Özlem Arslan Kart’a göre, bir ünlünün ismi yurtdışında izinsiz tescil edildiyse süreç ortalama 8–24 ay sürebiliyor.
“İtiraz veya hükümsüzlük davası açılır, ardından ünlünün tanınırlığını ispatlayan tüm medya delilleri sunulur. Başvuru sahibinin kötü niyetinin ispatlanması süreci hızlandırır. Doğru yönetildiğinde isim çoğunlukla geri alınabiliyor.” dedi.
“Sadece Türkiye’de tescil artık yetmiyor”
Kart, ünlüler için yeni dönemde çok daha geniş bir koruma stratejisinin zorunlu hâle geldiğini vurguladı:
“Hedef ülkelerde önceden başvuru yapmak, global marka izleme sistemi kullanmak ve menajerlik sözleşmelerine marka koruma maddeleri eklemek şart. Türk dizilerinin global etkisi nedeniyle bu artık bir seçenek değil; zorunluluk.” diye konuştu.
Sadece isim değil, sahne adı ve karakter adları da tescil edilebiliyor
Kart, birçok ünlünün hâlâ marka tescilini yalnızca isimden ibaret sandığını belirterek şu bilgileri verdi:
“İsim–soyisim, sahne adı, lakap, imza, dizi ve film karakter isimleri, sosyal medya kullanıcı adları ve logolar tamamen tescil edilebilir. Ünlünün ticari kimliğini oluşturan tüm unsurlar marka koruması kapsamına alınabilir.”
“Tescil almayan ünlü, kendi adını kullanma hakkını kaybedebilir”
Marka tescili olmayan ünlülerin ciddi ekonomik risklerle karşı karşıya olduğunu belirten Kart, şu uyarıda bulundu:
“Kendi adını ticarette kullanma hakkını kaybetmekten sahte ürünlerle mücadeleye, itibar kaybından e-ticaret gelir kaybına kadar birçok risk ortaya çıkıyor. Tescil edilmeyen her ad, potansiyel bir kayıp demektir.” 
“Menajer ve yapımcılar artık marka koruma ekibinin bir parçası olmalı”
Kart’a göre, ünlü isimlerin marka değeri artık kariyer yönetiminin ayrılmaz bir parçası:
“Artık yapımcı ve menajerlerin yalnızca projeleri yönetmesi yeterli değil. Ünlünün marka varlığını profesyonel şekilde koruyacak bir ekip kurulması ya da uzman IP ajanslarıyla çalışılması günümüzün gerekliliğidir.” dedi.
En çok kötüye kullanım tekstil ve kozmetik sektöründe
Türkiye’de ünlü isimlerinin en sık kötüye kullanıldığı sektörleri de sıralayan Kart,
“Tekstil, kozmetik–parfüm, aksesuar, takı ve sosyal medya ürünleri en riskli alanlar. Bu sektörlerde fırsatçılık çok hızlı gelişiyor.” açıklamasını yaptı.
Kendi markasını kurmak isteyen ünlüler için üç kritik adım
Kart, ünlüler için markalaşma sürecinin temel yapı taşlarını şöyle özetledi:
“Doğru sınıflarla tescil, uluslararası koruma stratejisinin baştan kurulması ve markanın iş modelinin doğru yapılandırılması… Bu üç adım güçlüyse, marka büyür ve sürdürülebilir olur.”
“İzinsiz kullanım sadece tescille engellenemez; çok katmanlı koruma şart”
Kart, ünlü isimlerinin parfüm, çorap, çanta, gıda gibi ürünlerde izinsiz kullanılmasını önlemek için yalnızca marka tescilinin yeterli olmadığını vurguladı:
“Haksız rekabet hükümleri, kişilik hakkı davaları, alan adı korumaları, sosyal medya marka araçları ve telif hukuku mekanizmaları birlikte kullanılmalı. Gerçek koruma ancak çok katmanlı bir stratejiyle sağlanır.” ifadelerini kullandı.
En Çok Okunan Haberler