
Nisa MİĞAL/ANKARA, (DHA)- TÜRKİYE Kamu Başdenetçisi (Ombudsman) Mehmet Akarca, "Bizler; hangi görevde olursak olalım, hangi kurumda bulunursak bulunalım, bugün şu ortak iradeyi ortaya koymak zorundayız; şiddeti görmezden gelen, hafifleten, erteleyen hiçbir yaklaşımı kabul edemeyiz. Şiddete sıfır tolerans yaklaşımını benimsemeliyiz" dedi.
Kamu Denetçiliği Kurumu, 'Kadına Yönelik Şiddetle Mücadelede Kurumsal Uyumun Güçlendirilmesi: İç Anadolu Örneği' raporu hazırladı. Rapor, Kamu Başdenetçisi Mehmet Akarca ve Çocuk Haklarından Sorumlu Kamu Denetçisi Fatma Benli Yalçın'ın katıldığı programla tanıtıldı. Programda, İç Anadolu örneğinden hareketle kadına yönelik şiddetle mücadele için yapılan çalışmaları, kurumlar arası koordinasyona ilişkin iyi uygulama örnekleri ve aksayan yönlerin tespiti ve somut çözüm önerileri sunuldu.
'40 FARKLI KURUM VE KURULUŞLA GÖRÜŞME YAPILDI'
Programda konuşan Akarca, "Bu raporu özellikle kadına karşı şiddetle mücadelede eylem planlarına katkı yapmak için hazırladık. Böylece tüm Türkiye’de şiddet oralarının düşürülmesini hedefledik. Raporun hazırlanması esnasında, kurumumuzca emniyet ve jandarma sorumluluk sahaları ayrı ayrı ele alınarak vaka sayılarının en fazla ve en az olduğu 9 ilimize ziyaret gerçekleştirilmiştir. Ankara, Konya, Kayseri, Eskişehir, Aksaray, Kırıkkale, Çankırı, Kırşehir illerinde Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri (ŞÖNİM) ziyareti yapılmış, konunun uzmanlarıyla görüşmeler gerçekleştirilmiş, konukevi ziyareti yapılmış, konukevinde kalanlarla görüşülmüş, il jandarma komutanlıkları ve il ile ilçe emniyet müdürlüklerine ziyaret gerçekleştirilerek yapılan çalışmalar hakkında bilgi edinilmiştir. Yaklaşık 40 farklı kurum ve kuruluşla görüşmeler yapılmıştır. Yapılan ziyaretlerde senelerdir alanda çalışan personeller ve konukevinde kalan kadın ve çocuklar dahil yaklaşık 150-200 kişi ile görüşme gerçekleştirilmiştir" diye konuştu.
'HEPİMİZE DÜŞEN SORUMLULUKLAR VAR'
Akarca, "Kamu Denetçiliği Kurumu, 11 ay gibi kısa bir sürede kadın, çocuk, engelli, insan hakları ve göç konularında 100'den fazla faaliyet gerçekleştirmiş durumda, bu da Türkiye Büyük Meclisi'nden aldığı güçle çalışan kurumumuzun konuya verdiği önemli ve farkındalık çalışmalarına katkısının önemli bir göstergesidir. Kanun koyucu, 6328 sayılı Kanunun 7'nci maddesinde denetçilerimizden birinin özellikle 'kadın ve çocuk hakları' alanında görevlendirilmesini öngörmüştür. Bu durum, devletimizin bu alana atfettiği özel önemin en somut göstergesidir. Dolayısıyla kadınların güvenle yaşayabildikleri bir toplum inşasına katkı sunmak adına bu raporu hazırlama kararı aldık. Kadınların güvende olduğu, çocukların daha mutlu büyüdüğü, kurumlara güvenin daha da arttığı ve demokrasinin güçlendiği şiddetsiz bir toplum için hepimize düşen sorumluluklar vardır. Bizler; hangi görevde olursak olalım, hangi kurumda bulunursak bulunalım, bugün şu ortak iradeyi ortaya koymak zorundayız; şiddeti görmezden gelen, hafifleten, erteleyen hiçbir yaklaşımı kabul edemeyiz. Şiddete sıfır tolerans yaklaşımını benimsemeliyiz. Kadınların onurlu, güvende ve özgür bir hayat sürmesi için üzerimize düşeni yapmak için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz" dedi. (DHA)