İstanbul - Özgür Özel, Başakşehir'de konuştu

İstanbul - Özgür Özel, Başakşehir'de konuştu

Haber Giriş Tarihi:
Haber Güncellenme Tarihi:

İSTANBUL,(DHA) - CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin Başakşehir'de düzenlediği mitingde konuştu.CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin Başakşehir'de düzenlediği mitingde konuştu. Özel, "Bugün bize, 'Başakşehir olmaz' dediler, 'Başakşehir'de kalabalık olmaz, kimse toplanmaz. Orası AK Parti'nin kalesi' dediler. Bunlar ne Başakşehir'i tanımışlar, ne bizi tanımışlar. Artık 'orası onun kalesi', 'burası bunun kalesi' yok. Artık Kadıköy de bizim, Başakşehir de bizim. Yozgat da bizim, Mersin de bizim. Hafta sonu gidiyoruz; Mevlana'nın kenti Konya da hepimizin. Ant olsun ki söylüyorum. Artık o eski siyaset yok, hiç kimsenin kalesi yok. Artık kaleler gönüllerle fethedilmiştir. Başakşehir, milletin kalesidir. CHP'nin kaleleri de millete feda olsun, AK Parti'nin kaleleri de bu güzel gönüllü insanlarca fetholsun. Hep beraber olunsun. Omuz omuza olunsun. Bunun için çalışıyoruz. Bu meydanda sosyal demokratlar, muhafazakâr demokratlar, milliyetçi demokratlar, liberal demokratlar, Kürt demokratlar, İstanbul'un bütün demokratları omuz omuza. Hepinize selam olsun. Hepinize helal olsun. Hepimiz bilelim ki, herkes bilsin ki 19 Mart'tan beri yapılanlar, ne sadece Cumhuriyet Halk Partisi'ne, ne sadece Ekrem Başkan'a. Herkes bilsin ki yapılanlar, Türkiye'deki siyaset kurumuna, dolayısıyla muhalefetiyle-iktidarıyla tüm siyasi partilerde emek veren herkese, o siyasi partilere gönül veren herkese, sandığa gitsin-gitmesin 'Bir gün sandık başına giderek değiştirebilirim' hissinde olan herkese, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün emaneti sandığa, milli iradeye yapılmış bir darbedir" dedi.Özel, "Öyle bir kötülükle karşı karşıyayız ki, oturdukları sofrada her akşam aynı menü var. Bir tabak yalan, bir tencere iftira, üzerine birazcık gizli tanık sosu var. İçi boş dosyalar, MASAK Raporları, o sofranın peçeteleri olmuş. Ama o mutfakta pişenleri artık bu aziz milletin midesi kaldırmıyor. Yemiyor millet bunları, yemiyor, yemiyor. Ağzınıza, yüreğinize sağlık. Hak olsa, hukuk olsa, adalet olsa. Önce bütün televizyonlarından '560 milyar yolsuzluk var' dediler. Be Allah'tan korkmazlar. Altı yıl yönetmişsiniz İstanbul'u, İstanbul'un altı yıllık bütçesi 497 milyar. 560 milyar altı yıllık bütçeden fazla. Zaten bütçenin yüzde 70'i personel maaşı. Altı yıl hiç personel maaşı ödemesen, altı yıl hiç hizmet yapmasan, hiç çöp toplamasan, hiç asfalt dökmesen, hiç su vermesen, hiçbir hizmet yapmasan bütün para 497 milyar. Bu diyor ki '560 milyarlık yolsuzluk var.' Bunu söyleyince önce konuşup, sonra susuyorlar. Efendim diyorlar ki 'İBB'den bir şirket bin 200 tane telefon aldı, şuraya dağıttı.' Diyorlar ki 'Bin 200 tane telefon alındı, delegelere dağıtıldı.' Ya bin 200 değil, 120 değil, 12 değil bir tane ispat et be Allah'ın adamı. İspat edemiyorlar, ondan da geri vites yapıyorlar. 'Kameralarda valiz var.' Diyor ki hep beraber 'Bu valizin içinde para var, rüşvet var.' İki gün bunu konuşuyorlar. Açıyoruz valizi içinde rahmetli Kadir Topbaş'tan kalma sinyal kesici jammer'lar var. Bunu görünce parayı unutuyorlar, bu sefer jammer konuşuyorlar. Bugün Erdoğan çıkmış diyor ki 'Jammer nedir söylesen, onu bile bilmezler' diyor, ama kendi grup toplantısından çıkarken korumaları valizle jammer'ları çekip çekip götürüyor. Hiç utanmıyorlar. Bugün Tayyip Bey'in grup toplantısından valizler çıkıyor, bir günden bir güne 'O valizde para var' da demedik, 'O jammer niye var' da demedik. Ama öyle bir çaresiz kalmışlar ki öyle bir perişan oldular ki iftiradan başka, yalandan başka sarılacak hiçbir şey bulamadılar" dedi.Özel, "Bu 19 Mart darbesi kara bir delik gibi 52,5 milyar dolar paramızı yuttu. Bu Mehmet Şimşek, dünyanın dört bir yanından topladığı paraları bugünler için topladığını, bu darbe için topladığını itiraf etti. Oysa bu paranın Türk lirası karşılığı; 2 trilyon lira. Bu parayı eğer çiftçimize harcasaydık, çiftçilerimizin bütün bankalara olan borçlarını faizleriyle birlikte kapatmak için 1 trilyon yeter. Yani paranın yarısı, bütün çiftçileri borçtan kurtarırdı. Bu parayı emekçiler için harcasaydık, bugün 14 bin 500 lira olan emeklilerin maaşlarını 30 bin lira yapabilirdik. 30 bin liranın altında olan herkesin maaşını, 30 bin lira yapabilirdik. Yine de bu lazım olan paranın dokuz katı bir gecede yakıldı. Yani Mehmet Şimşek'in darbe için harcadığı paranın 9'da 1'i bütün emeklilere yeterdi. Diğer taraftan baktığınızda atanmayan 1 milyon öğretmenin hepsini atayabilir, 3 yıllık maaşlarını peşin yatırabilirdik. Anadolu'nun neresine gitsek bize hastanenin yeterli olmadığını söylüyorlar. Anadolu'nun 100 farklı yerine bin 600 yataklı büyük devlet hastaneleri yapabilirdik. Bu, Ekrem İmamoğlu'nun içeride tutulmasının maliyetidir. Bu, Türkiye'nin demokrasiden koparılmasının, tek adam rejimine razı edilmesinin maliyetidir. Bunlara para bulup da emekliye, köylüye, çiftçiye, esnafa para bulamayanlara yazıklar olsun. Bunun için söz veriyoruz ki Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında, CHP'nin de içinde olduğu demokratların iktidarında, Ekrem İmamoğlu'nun Cumhurbaşkanlığında böyle kötülüklere değil; işçiye, memura, çiftçiye ve gençlere kaynak ayıracağız. Söz veriyoruz" dedi. (DHA)